Narsisizme Yolculuk:
Dünyanın En Karmaşık Kişiliğine
Karma Bir Bakış

Çevrimiçi Kongre

6 Mayıs Cuma & 7 Mayıs Cumartesi, 2022
Cuma, 13:45-20:00 / Cumartesi, 13:00-20:00, İtalya saati (CET)

  • ZOOM’DA CANLI YAYINLANAN ONLINE KONGRE
  • TÜRKÇEYE simultane çeviri olacaktır
  • Konuşmacılar: Wendy Behary, Randi Kreger, Nina Brown, Giancarlo Dimaggio, Keith Campbell, Mark Vicente , Susan Stiffelman
  • Program (İtalya saati): Cuma, 13:45-20:00 / Cumartesi, 13:00-20:00
  • Herkesin katılımına açıktır.
  • Kongre video kayıtlarına zaman sınırı olmaksızın erişilebilir
  • ISC International tarafından Katılım Belgesi verilecektir.
  • Kayıt Standart Ücret (Profesyoneller için): 250 Euro
    Kayıt Standart Ücret (Profesyonel Olmayanlar için İndirimli): 90 Euro (Extra olarak YENİ Psikoloji indirimi uygulanmaz)
    Erken Kayıt Ücret: 200 Euro (31 Mart 2022’ye kadar)

YENİ Psikoloji %50 İndirimli Ücret: 125 Euro (Profesyoneller için)

YENİ Psikoloji %50 İndirimli Erken Kayıt Ücret: 100 Euro (Profesyoneller için)

Etkinlik İndirim Kuponu: dazugqnc_2022

Önemli Not:
Profesyoneller (Psikoloji ve ilgili alanlardaki tüm öğrenciler ve uzmanlar) için belirtilen kayıt ücretine (125 Euro / Erken Kayıt 100 Euro), 20 Mayıs’ta Wendy Behary tarafından düzenlenen “Şema Terapi ile Tedavi Odasında Narsisizmde Gezinmek” klinik çevrimiçi seminerine katılım dahildir. Bu seminere yalnızca profesyoneller katılabilir.

Kongre hakkında:

Kötü şöhretiyle ün salmış sayısız politik liderin, ünlünün, sporcunun, tarikat liderinin kendilerine hak gördükleri “kurallar bana işlemez” tavırlarının ve mağdur edebiyatlarının etkisiyle Narsisizm, Gaslighting, Love-Bombing, Empat, İhanet Travması, Kötücül Narsisizm gibi terimler hızla dikkat çekmeye ve popülerleşmeye başladı.  Bu terimler her gün radyoda, televizyonda, gazetelerde ve sosyal medyada karşımıza çıkıyor.

Eskiden sadece klinik alanda çalışan profesyoneller tarafından kullanılan bu terimler artık günlük dilin ve günlük hayatın bir parçası haline gelmektedir. Narsisizm ve diğer terimler kişilerin hayatlarındaki arkadaşlarının, partnerlerinin, patronlarının veya aile bireylerinin itici ve zorlayıcı davranışlarını anlamlandırmak için bir yol olarak tanınmaya başlamıştır.

Narsisizm tehlikesiz, sinir bozucu gösterişten daha şiddetli, zarar verici hallerine kadar bir yelpazeye yayılır. Narsist bireyler onay ve kontrol için savaşırlar. Özel hak ve ayrıcalıklarını, duygusal özerkliklerini korumaya çalışırlar. Gücün hiçbir şekilde başkası tarafından kontrol edilmemesi için çabalarlar. Narsistik özelliklerin kişide ortaya çıkışı genellikle biyolojik yapı ile evresel deneyimler arasındaki etkileşimi içerir. Çoğunlukla erken yaşta karşılanmamış koşulsuz sevgi, anlayış ve kabul ihtiyaçlarıyla gelen şiddetli utanç ve güvensizlik duygusu taşırlar.

Eşleri, partnerleri ve yakın çevrelerindeki diğer kişiler, narsisizmin ilişkileri üzerindeki etkisini (bazen çekici, zeki ve kahramanca bulsalar da) genellikle göz korkutucu, ihlal edici, yalnızlaştırıcı, ihanet eden, bazıları ise istismarcı olarak tanımlamaktadır.

Bir narsistin zorbalık içeren, her daim haklı ve kendini beğenmiş halleriyle yüzleşmek, kapalı duygularının engellerini yıkmak; kendinden şüphe eder bir halde, tetiklenmiş duygularıyla, yorgun kalbini taşıyan ve bu kişilik tipinin karmaşık mimarisine dair sınırlı bilgisi olan bir partner için büyük bir zorluktur. Duygusal olarak sağlam ve profesyonel olarak eğitim almış bir klinisyen için bile, alet ve kaynak çantası ağzına kadar dolu olsa da bu tip kişilik yapısıyla çalışmak en büyük zorluklardan biridir.

Alanda en etkili uzmanlardan bazılarını sanal sahneye çıkaracak iki günlük heyecan verici bir etkinlik için bize katılın! ISC International tarafından organize edilen ve sunulan kongrenin moderatörlüğünü Uluslararası Uzman / En Çok Satan “Narsistle Ateşkes” kitabının Yazarı Wendy Behary üstlenecektir. Konuşmacılarımız arasında Narsisizm alanında uzmanlaşmış Yazarlar, Klinik Uzmanlar, Araştırmacılar ve Belgesel Yapımcıları yer alacak ve birlikte tüm dünyanın en karmaşık kişiliğini keşfedecekler.

PROGRAM

6 Mayıs, Cuma: 

13:00-14:00 Açılış Konuşması
14:00-15:30 Wendy Behary: “Narsisizm Çağında Empatinin Bilgeliği”
15:30-15:45 Ara
15:45-17:15 Randi Kreger: “Komorbiditeyi Tanımlama ve Ele Alma: Narsistik Kişilik Bozukluğu / Borderline Kişilik Bozukluğu”
17:15-17:30 Ara
17:30-19:00 Nina Brown: “Yıkıcı Narsistik Örüntüyü Çözümlemek”
19:00-20:00 Panel tartışması ve soru-cevap (W. Behary, R. Kreger, N. Brown; Moderatör: W. Behary) 

7 Mayıs, Cumartesi: 

13:00-14:00 Giancarlo Dimaggio: “Psikopatolojisini bugünkü anladığımız şekliyle Narsistik Kişilik Bozukluğunu Tedavi Etmek”
14:00-15:30 Keith Campbell: “Bilimsel Araştırmalarda Narsisizm Üzerine Son Bulgular ”
15:30-15:45 Ara
15:45-17:15 Mark Vicente: “Kötücül Narsisizm ve İhanet Travması: kişisel bir bakış açısı”
17:15-17:30 Ara
17:30-19:00 Susan Stiffelman: “Bir Narsistle Ortak Ebeveynlik”
19:00-20:00 Panel tartışması ve soru-cevap* (K. Campbell, M. Vicente; Moderator: W. Behary)

Not: Yukarıda belirtilen program, organizatörün sorumluluğu dışındaki nedenlerle değişebilir. Programda yapılacak herhangi bir değişiklik en kısa sürede bildirilecektir.
*Dr. Stifelman, önceki profesyonel taahhütler nedeniyle son panel tartışmasına katılamayacak, ancak sunumunun son 15 dakikasında dinleyicilerin sorularını yanıtlayacaktır.

İLK GÜN KONUŞMACILARI

Wendy Behary

25 yılı aşkın lisansüstü eğitime ve ileri düzey sertifikalarına sahip olan Wendy Behary, New Jersey Bilişsel Terapi Merkezi’nin kurucu direktörüdür. Aynı zamanda New Jersey-New York Şema Terapi Enstitüleri’nin (Dr. Jeffrey Young ile) eş direktörüdür. 20 yılı aşkın bir süredir danışanları tedavi etmekte, profesyonellere eğitim vermekte ve psikoterapistlere süpervizyon vermektedir. Wendy, 1989’dan beri Dr. Jeffrey Young’la birlikte eğitim aldığı ve çalıştığı Bilişsel Terapi Merkezi ve New York Şema Terapi Enstitüsü’nün (2012’de NJ Enstitüsü ile birleşene kadar) fakültesindeydi. Bilişsel Terapi Akademisi’nin (Aaron T. Beck Enstitüsü) kurucu üyesi ve danışman süpervizörüdür. Wendy, 2010-2014 yılları arasında Uluslararası Şema Terapi Derneği’nin (ISST) Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev aldı ve şu anda ISST’nin Şema Terapi Geliştirme Programları Komitesi’nin başkanıdır. Wendy Behary, Şema Terapi ve Bilişsel Terapi üzerine bazı bölümlerin ve makalelerin ortak yazarlığını yapmıştır. 10 dile çevrilen ve üçüncü baskısı 1 Ekim 2021’de çıkan, Türkçe çevirisi “Narsistle Ateşkes(New Harbinger, 2013) olarak isimlendirilen kitabın yazarıdır. Wendy, narsistleri ve onlarla yakın temasta olan insanları tedavi etme konusunda uzmanlaşmıştır. Narsisizm konusunda bir yazar ve uzman olarak, profesyonel okuyucuları hedef alan narsisizm için şema terapi kullanımı hakkındaki kitap bölümlerinin yazarıdır. Profesyonel ve genel kitleye şema terapi, narsisizm, ilişkiler, öfke ve zor insanlarla baş etme konularında hem ulusal hem de uluslararası düzeyde dersler vermektedir. Alandaki çalışmaları, kişilerarası çatışma çözümüne odaklanan konuşma anlaşmalarını içermektedir. Özel kliniğinde öncelikli olarak narsistlerle, onların yakınlarıyla, ebeveynlerle ve ilişkisel problemi yaşayan çiftlerle çalışmaktadır. Ayrıca mülakat, topluluk önünde konuşma ve kişilerarası becerilerin geliştirilmesi konularında danışmanlık vermektedir.

“Narsisizm Çağında Empatinin Bilgeliği”

Zaman zaman yanlış anlaşılabilen veya yanlış kullanılan “empati” kelimesi; ilişkilerinde duygusal açıdan yıpratıcı, bir o kadar da çekici olabilen megalomanlarla mücadele eden birçok kişiyi tetikleyebilir. Empati öğrenilebilir mi? Gerçekten bir değeri var mı? Empati, sempati veya şefkat için kullanılan bir kelime değil mi? Bir narsiste karşı nasıl empati hissedilebilir? Bir narsist, başka birinin yerine kendini koyabilir mi?

En büyük düşünür ve iletişimcilerden bazıları, yani gazeteciler, psikologlar, araştırmacılar, politik analistler, antropologlar, hatta yazı ustaları, empati fenomenini – ayna nöronlardan ahlaki bilince kadar – etiyolojisini, etkisini ve faydasını açıklamaya uğraşıyor.

Çoğu klinik uzman, sağlıklı yetişkin gelişiminin, küçük çocuklarına “uyumlu duygusal bağlantı” ve koşulsuz sevgi sağlayan bir ebeveyne veya bakım verene bağlı olduğu konusunda hemfikirdir. Bu ihtiyaç yeterince karşılanmadığında, yanlış anlaşılmış, görünmez, anlamsız, yalnız ve hatta utanmış hissetme deneyimi, benlik hakkında ve kendi kendini yenilgiye uğratan yaşam örüntüleri üzerinden acı dolu temalara yol açabilmektedir.

Görülme, “anlaşılmış” hissetme, oldukça hafife alınan bir insani ihtiyaç olsa da, esasen sağlıklı olgunlaşmanın ve empatik farkındalığın geliştirilmesinin en güçlü, en gerekli unsurlarından biridir. Empatik olmak, bir anlayış durumunda olmak anlamına gelir (mutlaka aynı fikirde olmak zorunluluğu değildir). Bir resmi, bir hikayeyi, bir başkasının deneyimini veya iç dünyasını “hissetmemize” yardımcı olan bir parçayı bir araya getirdiğimiz bir durumdur. İster bir filmdeki oyuncu, sevdiğimiz biri ya da aynadaki kişi olsun; gördüğümüz, duyduğumuz ve deneyimlediğimiz şeylerden bir anlam çıkarmak için duygusal, entelektüel ve fiziksel olarak bağlantı kurarız. Bu duyusal duyarlılık, açıklığa ve gerçeğe giden yolu aydınlatır. Böylece bizi yanlış tahsis edilmiş sorumluluk, suçlama, zehirli öfke, utanç, çaresizlik ve suçluluk yükünden kurtarır.

Empatik olarak uyumlu bir zihnin bilgeliği, etkili yüzleşmeler, sınır belirleme ve kişisel dönüşüme odaklanarak kendini suçlamayı ortadan kaldırarak duygusal rahatlamaya yol açabilir; ve bazen (her zaman değil) bizi şefkate, hoşgörüye, kabullenmeye ve bağışlamaya mecbur bırakır.

Randi Kreger 

Randi Kreger, ebeveynlerinin ve eski bir partnerinin narsistik ve borderline kişilik bozukluklarına sahip olduğunu keşfettiği 1995 yılından bu yana bu tip kişilik bozukluklarının aile üyeleri üzerindeki etkilerini araştırıyor ve olumsuz etkilerle başa çıkmaları ve üstesinden gelmeleri için yollar geliştiriyor. İlk kitabı (Paul Mason ile birlikte), “Diken Üstünde Olmayı Bırakın”, 14 dilde 1 milyondan fazla sattı. Aynı zamanda, “Splitting: Protecting Yourself While Divorcing Someone with Borderline or Narcissistic Personality Disorder” kitabının ortak yazarıdır (Bill Eddy ile).

Kreger, Borderline Kişilik Bozukluğu için Ulusal Eğitim İttifakı (National Education Alliance for Borderline Personality Disorder), New England Kişilik Bozuklukları Derneği ve Japonya’daki Seiwa Shoten Publishers gibi kuruluşlara, aile üyelerine ve klinisyenlere birçok sunum yaptı. Sayısız medya mecrasında yer aldı. Web sitesi (www.StopWalkingOnEggshells.com), NPD (Narsistik Kişilik Bozukluğu) hakkında bilgiler içerir ve çevrimiçi aile destek topluluğu “Welcome to Oz”a (“Oz’a Hoş Geldiniz”) ev sahipliği yapar.

“Komorbiditeyi Tanımlama ve Ele Alma: Narsistik Kişilik Bozukluğu / Borderline Kişilik Bozukluğu”

35.000 yüz yüze görüşmeyi içeren 2008 tarihli bir epidemiyolojik araştırmaya göre, narsistik kişilik bozukluğu (NPD) olan kişilerin yaklaşık %40’ının ya borderline kişilik bozukluğuna (BPD) ya da bu bozukluğun özelliklerine sahip olduğunu biliyor muydunuz?

Peki, şimdi biliyorsunuz.

Narsistik Kişilik Bozukluğu (NPD) konusunda uzmanlaşmış klinisyenler için bu ön bulgunun sonuçları çok derindir. Bu atölye çalışmasında, Borderline Kişilik Bozukluğu (BPD) hakkında dört kitabın çok satan yazarı Randi Kreger, BPD hakkında bilmeniz gerekenleri, NPD’ye nasıl benzediğini ve nasıl farklılıklar gösterdiğini; alternatif komorbid kişilik bozukluklarını tasvir edecektir. Klinisyenlere değerlendirmelerinde ve tedavi formülasyonlarında yardımcı olacak en önemli üç farklılaşma göstergesini paylaşacak. Ayrıca hem meslekten olmayanlar hem de klinik profesyoneller için hazırlanan bir kaynak listesi alacaksınız.

Randi, aile üyelerinin yaşadığı majör kişilerarası zorluklara geniş bir bakış sunacaktır. Katılımcılar, bu kişilik bozukluklarının ve tedavi sürecinin, yas, stres ve travma gibi ortaklıkları olan ebeveynler, partnerler, yetişkin çocuklar ve kardeşler üzerindeki etkileri hakkında bilgi edinecekler. Bu bilgi ile katılımcılar, NPD/BPD’si olanlar ve aileleri için sundukları desteğin biçimini ve tedavi sonuçlarını iyi yönde değiştirebileceklerdir.

Nina Brown 

Nina W. Brown (EdD, LPC, NCC), Amerikan Grup Psikoterapileri Derneği Seçkin Üyesi, Amerikan Psikoloji Derneği Üyesi; Norfolk, VA, ABD’deki Old Dominion Üniversitesi’nde profesör ve seçkin bir akademisyendir. Doktorasını The College of William and Mary ‘den almıştır. Orta Atlantik Grup Psikoterapileri başkanı, Amerikan Grup Psikoterapileri Derneği sekreteri, APA Bölüm 49 (Grup Psikolojisi ve Grup Psikoterapisi Derneği) başkanı ve diğer görevleriyle birlikte Grup konseyi başkanı olarak görev almıştır. Bugüne kadar 30’dan fazla kitabıyla halen grup psikoterapisi ve narsisizm üzerine kitaplar yazmakta ve yayınlamaktadır. Narsisizm üzerine yayınlamış olduğu 10 kitap:

    • “The Destructive Narcissistic Pattern” (“Yıkıcı Narsistik Örüntü” şeklinde çevrilebilir)
    • “Unraveling Narcissism” (“Narsisizmi Çözümlemek” şeklinde çevrilebilir)
    • “Children of the Self-absorbed” (“Bencilin Çocukları” şeklinde çevrilebilir, üç basım ve ayrıca Çince, Felemenkçe, Almanca, Lehçe, Korece ve Çekçe’ye çevrildi)
    • “Children of Self-absorbed Aging Parents” (“Yaşlanan Bencil Ebeveynlerin Çocukları” şeklinde çevrilebilir)
    • “Coping with Infuriating, Mean, Critical People” (“Öfkelendiren, Eleştirel, Kötü Davranan İnsanlarla Baş Etme” şeklinde çevrilebilir)
    • “Coping with Your Partner’s Jealousy” (“Partnerinizin Kıskançlığıyla Baş Etme” şeklinde çevrilebilir)
    • “Loving the Self-absorbed” (“Bencili Sevmek” şeklinde çevrilebilir)
    • “Working with the Self-absorbed” (“Bencille Çalışma” şeklinde çevrilebilir)

“Yıkıcı Narsistik Örüntüyü Çözümlemek” 

Bu sunum, DSM Narsistik Kişilik Bozukluğunun subklinik hali olarak kavramsallaştırılan Yıkıcı Narsistik Örüntünün davranış ve tutum modellerini tanımlayacaktır. Yazar, Klein, Mahler, Kohut ve diğerleri tarafından önerilen teorileri kullanarak narsisizmi benlik saygısı üzerinden ve gelişimsel olarak kavramsallaştırmaktadır. Bazı bireyler teşhis edilebilir davranış ve tutumlar sergileyebilirken, sunumda bahsedilenler sayıca daha az ve daha az yoğun olma eğilimindedir, ancak yine de başkaları ve ilişkileri için rahatsız edicidir. Ayrıca tipler olarak tanımlamalardan, onların davranış ve tutumlarının başkaları üzerindeki etkisinden ve sağlıklı yetişkin narsisizminin (HAN-Healthy Adult Narcissism) nasıl oluşturulacağından bahsedilecektir.

 

 

İKİNCİ GÜN KONUŞMACILARI:

Giancarlo Dimaggio

Psikiyatrist ve psikoterapist olan Giancarlo Dimaggio, Roma’da yaşamakta ve Metakognitif Kişilerarası Terapi Merkezi’nde çalışmaktadır. 200’den fazla İngilizce makale ve kitap bölümü yayınlamıştır. 7 İngilizce kitabın ortak yazarlığını yapmıştır. Bunlardan bazıları: “Metacognitive Interpersonal Therapy: Body, Imagery and Change” (2020, Routledge), “Metacognitive Interpersonal Therapy for Personality Disorders” (2015, Routledge) ve ortak editörlüğünü yaptığı “Integrated treatment for personality disorders” (2016, Guilford). Journal of Clinical Psychology: In Session‘ın genel yayın yönetmeni, Journal of Psychotherapy Integration‘ın kıdemli yardımcı editörü ve Psychology and Psychotherapy: Theory, Research & Practice‘in yardımcı editörüdür. Metakognitif Kişilerarası Terapi (MIT) İtalya, Avustralya, İspanya ve Danimarka’da ampirik destek almıştır ve Norveç ve Portekiz’de de uygulanmaktadır.

“Psikopatolojisini Bugünkü Anladığımız Şekliyle Narsistik Kişilik Bozukluğunu Tedavi Etmek” 

Artık Narsistik Kişilik Bozukluğu olan danışanları daha iyi tedavi etmek için seçeneklerimiz ve stratejilerimiz var. Özellikle, klinisyenlerin hedef alması gereken patolojik narsisizmin beş alanı: 

a) uyumsuz benlik-öteki şemaları;
b) zayıf öz yansıtma ve entelektüelleştirme;
c) örselenmiş eylemlilik;
d) uyumsuz baş etme becerileri;
e) zayıf zihin kuramı ve empati.

Bu arka plana dayanarak, Dimaggio, bütünleştirici bir ruhla uygulanabilecek ve ampirik araştırmaya uygun biçimde formüle edilmiş belirli tedavi önerileri sunmaktadır. Giancarlo Dimaggio’nun nasıl uygulanacağını açıklayacağı başlıklar: 

  • Öz yansıtmayı teşvik etmek ve entelektüelleştirmeyi azaltmak;
  • Şemalar tarafından yönlendirildiği konusunda farkındalığını artırmak; 
  • Eylemliliğini korumak ve hedefe yönelik davranışı sürdürmek, özellikle sosyal statüyle ilgili olmayan alanlarda,
  • Benliğin ve başkalarının yeni ve daha iyilikçi temsillerini oluşturmak.

Ayrıca, terapide çok erken müdahale edildiğinde başkaları için empati kurmanın neden yardımcı olmadığını da açıklayacaktır. Son olarak, katılımcıların bir yandan tedaviyi neyin kötüleştirebileceğini, diğer yandan neyin muhtemelen işe yarayacağını anlamalarına yardımcı olmak için klinik öyküler anlatacaktır.

Keith Campbell

Keith Campbell, Ph.D., Georgia Üniversitesi’nde Psikoloji Profesörü, 200’den fazla bilimsel makalenin ve The Narsisism Epidemic: Living in the Age of Entitlement (Jean Twenge ile birlikte) ve The Age of Entitlement (Jean Twenge ile birlikte) ve The New Science of Narcissism gibi birçok kitabın yazarıdır. Narsisizm üzerine çalışmaları USA Today, Newsweek ve The New York Times‘da yayınlanmış ve Today Show’dan Joe Rogan Experience’a kadar birçok sayıda radyo ve televizyon programına katılmıştır. Ayrıca narsisizm üzerine popüler olan TED-Ed dersini yazmıştır. Berkeley’deki Kaliforniya Üniversitesi’nden lisans derecesine, San Diego Eyalet Üniversitesi’nden yüksek lisans derecesine, Chapel Hill’deki Kuzey Carolina Üniversitesi’nden doktora derecesine sahiptir. Doktora sonrası çalışmalarını Case Western Reserve Üniversitesi’nde yapmıştır. Eşi ve kızlarıyla birlikte Athens, Georgia’da yaşamaktadır.

“Bilimsel Araştırmalarda Narsisizm Üzerine Son Bulgular” 

Narsisizm üzerine yapılan bilimsel araştırmalar son yıllarda yüksek artış göstermektedir. Keith Campbell, konuşmasında, bu ilerlemeye genel bir bakış sunacak. Narsisizmin büyüklenmeci ve savunmasız iki yüzüne ve bunların üç temel kişilik özelliğinde nasıl temellendirildiğine odaklanacak. Ardından, sosyal medyadan liderliğe narsisizmin çeşitli sosyal sonuçlarını ve narsisizmin farklı yönlerinin nasıl roller oynadığını vurgulayacaktır. 

 

Mark Vicente 

Kitap yazarı, konuşmacı ve ödüllü Yazar/Yönetmen/Yapımcı Mark Vicente, “What the Bleep Do We Know?!” filminin arkasındaki yaratıcı ekiptendir. Filmin benzeri görülmemiş başarısına yol açan olağanüstü taban pazarlama kampanyası hakkında birkaç kitap bile yazılmıştır. 

Yönetmenlik, Sinematografi ve Tiyatro Aydınlatma Tasarımı alanlarında uzmanlaştığı Film ve Drama okulunda okudu. 26 yaşında, büyük bütçeli bir stüdyo filmi çeken en genç görüntü yönetmenlerinden biri oldu. Sonraki 12 yıl boyunca, ek olarak 14 uzun metrajlı film ve çok sayıda belgesel ve reklam filmi çekmeye devam etti. Mark, çok geçmeden, bir yönetmen olarak içinde anlatmak istediği henüz anlatılmamış hikayeler olduğunu keşfetti. Anavatanı Güney Afrika’daki vahşet nedeniyle, çok genç yaşta bazı temel varsayımları sorgulamaya başladı. İnsan davranışı, ahlak, kozmoloji, varoluşçuluk ve mistisizm hakkındaki inançlar üzerine kafa yordu. Bilime, felsefeye ve film yapımcılığına duyduğu sevgiyi birleştiren Mark’ın, ilham verecek ve kışkırtacak bir sinema yaratma hayali, “What the Bleep Do We Know?!”’la başladı. Meksika’da meydana gelen benzeri görülmemiş şiddetten derinden etkilenen Mark, Meksika’daki yaygın adam kaçırma salgını ve küçük bir topluluğun Kartellere karşı koyma çabalarını konu alan bir film olan ‘Endender el Corazon’u yayınladı. Acı tatlı bir zaferdi. Film birçok insanı derinden etkilese de, filmin konusu sebebiyle suç örgütü NXIVM’yi destekler pozisyonunda oldu. Mark, zor bir karar alarak filmi dağıtımdan çekti. Küçük bir ihbarcı grupla birlikte örgütün suç teşkil eden davranışlarını ifşa ederek birden fazla tutuklamaya ve yasal takibata sebep oldu. Bu yolculuk, 9 bölümlük HBO Belgesel Dizisi “THE VOW”da ele alınmıştır. O zamandan beri, yüksek kontrol gruplarının zorlayıcı ve ikiyüzlü ortamlarını ifşa etme konusunda keskin ve tutkulu bir ilgi geliştirdi. Biyografisi ‘QUEST’ (‘Arayış’ şeklinde çevrilebilir) or ‘How the BLEEP did that happen?!’ (‘BLEEP bu nasıl oldu?’ şeklinde çevrilebilir) yakın zamanda yayınlanacaktır. Anılarında karısıyla NXIVM’den kaçmak ve örgütü ifşa etmek için yürüttüğü kampanya sırasında neler olduğuna dair anlatılmamış birçok hikayeyi anlatmaktadır. Ayrıca, şu anda, istismarcı stratejileri ortaya çıkaran bir belgesel olan kötücül narsisizm hakkındaki ‘NARCS: Invisible Epidemic’in (‘NARCS: Görünmez Salgın’ şeklinde çevrilebilir) yapım aşamasındadır.

“İhanet Travması, İhanet Körlüğü ve Neden Muhbir Olmak Dünyanın En Kötü İşi?”

12 yıldır dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için Keith Raniere’nin danışmanlığında “kaderimi takip ediyordum”. Kendisinin son derece zeki, empatik bir insan davranışı bilimcisi olduğuna derinden inanmıştım. Bu adamın, büyüklük ve asaletin insan formundaki en nadide örneği olduğuna ikna olmuştum. En çok olmak istediğim kişinin örneğiydi benim için. 

Nisan 2017’de şok edici ve korkunç acı verici bir aydınlanma yaşadım. Onun aslında zalim, hayal dünyasında yaşayan kötücül bir narsist olduğunu, örgütün de aslında Reaniere’nin iyi niyetli insanlar üzerinde kurmak istediği ahlaksız kontrol ve psikolojik savaşı için bir truva atı olduğunu öğrendim. Uzun yıllar boyunca ona tamamıyla güvenmiştim. Dünyam tepetaklak oldu. En çok değer verdiğim iyilik ve onur değerlerim lekelenmiş ve ruhuma tecavüz edilmiş gibi hissediyordum. Belirsizlik denizinde sürüklenirken ve psikemin çöküşünde bocalarken; ben ve birkaç cesur muhbir ona ve sadıklarına karşı savaşa girdik. Mahkemede avukatları mümkün olan her türlü istismarcı taktiği kullanıyorlar, DARVO’yu (Reddetme, Saldırı, Kurban ve Suçlu rollerini değiştirme) anlamamı sağlıyorlardı. 

Raniere için 6 iddianame ve 120 yıl hapis cezasıyla sonuçlanan bu 3 yıllık savaşta kendi kendimi sorguladım. Bana ne olmuştu? İnsanın psikesi/ruhu gerçekten BU KADAR şekillendirilebilir mi? Bu kötücül patolojiler ve istismar kalıpları neden toplumda bu kadar zor anlaşılıyordu? Bu savaş sırasında hararetle narsisizm ve narsisistik istismarı incelemeye başladım. En çıldırtan şey, Raniere’in kurbanlarının açık açık önlerinde olanı görmeyi reddetmeleriydi. Bir manyağa derin bir travmayla bağlanmışlardı. Neden kurtarmaya çalıştığımız bu insanlar, bu habis narsisti koruyor ve tüm nefretlerini biz muhbirlere yöneltiyorlardı? Acımasız bir karalama kampanyasının hedefiydim. Paylaştığım bilgilerin sansürlenmesi ve bastırılması için her türlü girişimde bulunuldu. ‘Gaslighting’, ‘triangulation’, karalama kampanyaları, travma bağlanmaları, ihanet körlüğü, ihanet travması ve gizli narsisizmin yapısına ve işleyişine olan ilgim bu dönemde ortaya çıktı. Bu alanda bir psikolog veya uzman olmasam da bu deneyimden geçme konusunda uzmanım ve bununla ilgili bir görgü tanıklığı yapabilirim. Çalışmalarım, cehennemden çıkmama ve kendimi hiç anlamadığım kadar derinden anlamama yardımcı oldu.

Susan Stiffelman 

Susan Stiffelman lisanslı evlilik, aile ve çocuk terapisti, eğitim terapisti ve oldukça övülen bir konuşmacıdır. Çalışmaları, çocuklar nasıl davranırlarsa davransınlar, ebeveynlere tepkilerini yönetmelerine yardımcı olacak stratejiler sunmaktadır. Böylece ebeveynler; çocuklarının onlarla işbirliği içinde olduğu, güvenilir, teselli edebilen ve saygı duyulan bir role geçebilmekte ve geminin sakin ve kendinden emin “kaptanı” olarak konumlanabilmektedirler.

İnatlaşmadan Ebeveynlik ve Parenting with Presence: Practices for Raising Conscious, Confident, Caring Kids (Eckhart Tolle Baskısı) kitaplarının yazarıdır. 

Susan; Byron Katie, Dr. Dan Siegel, Alanis Morissette, Dr. Jane Goodall ve Arianna Huffington’ın aralarında bulunduğu konuklarla ebeveynler için Ön Ergenlik ve Ergenlik, Dijital Çağda Ebeveynlik ve Kardeş Yetiştirmek gibi konularda dünya çapında çevrimiçi etkinlikler yürütmektedir. Ayrıca Wendy Behary ile bir Narsistle Ortak Ebeveynlik üzerine aylık buluşulan bir destek grubuna ev sahipliği yapmaktadır.  Susan, uzun yıllar boyunca Huffington Post’un haftalık “Ebeveyn Koçu” ve Grandparents.comun Terapiste Sor köşelerinde yazar olarak tavsiyelerde bulunmuştur. Çalışmaları Today Show‘da, The New York Times ve Wall Street Journal gibi yayınlarda ve sayısız basılı ve radyo röportajında yer almıştır. Oldukça övgü alan bir konuşmacı olan Susan, Google gibi kuruluşlarda, Senegal’den Paris’e uzanan ebeveynlik gruplarında ve sayısız eğitim kurumunda atölye çalışmaları yürütmüştür. Renkli geçmişi ve donanımı Susan’ın sunumlarını sürükleyici ve benzersiz kılmaktadır.

“Bir Narsistle Ortak Ebeveynlik”

Çoğumuz romantik partnerimizin dostumuz olduğuna ve bizim safımızda yer alacağına inanırız. Ne yazık ki, onun bir narsist olduğunu keşfettiğimiz ve en sıradan anlaşmazlıkları bile çözmeyi zorlaştıran zamanlar vardır. Son derece bencil biriyle evlilik veya ortaklık, özellikle çocuklar söz konusu olduğunda, yürek parçalayıcı olabilir. Narsistlerin eşleri (ve çocukları) aşağılayıcı ve zorbalık davranışlarına maruz kalabilirler. Sürekli ilgi ve hayranlık ihtiyacıyla başa çıkmakta zorlanabilirler. Partnerler genellikle işler ters gittiğinde suçlanır ve sıklıkla narsistin öfkesinin hedefi olur. Pişmanlık ve özür dilemeler yoktur çünkü narsistik yara yanlış yapmayı kabul etmeyi imkansız kılar; imajları kusursuz olmalıdır. Bahsedilen olumsuz davranışların, çocuklar üzerinde önemli etkileri olabilmektedir çünkü çocuklar sevgi dolu ve onlara uyumlanan ebeveynlerin varlığında gelişirler. Narsist bir ebeveynle büyüyen çocuklar, sevgiye layık olmadıklarını hissedebilir, yalnızca başarılarıyla özdeğer kazanmaya odaklanabilir veya sürekli olarak drama dolu iniş çıkışlı ilişkilere çekilebilirler.

Bu sunumda, yazar ve aile terapisti Susan Stiffelman narsist biriyle ortak ebeveynlik yapanlara, yetişkinlerde öfke nöbetlerine yol açmadan net sınırlar koyabilmeleri ve gergin durumlarda ortamı sakinleştirebilmeleri için stratejiler sunacaktır. Ayrıca çocukların narsistin aşağılayıcı, tahmin edilemez veya hayal kırıklığı yaratan davranışlarının nedeninin onlar olmadığını anlamalarına yardımcı olacaktır.

Susan, son derece bencil bir partnerle ebeveynlik yapmanın getirdiği zorlukları ve karmaşıklıkları anlayışından yola çıkarak Wendy Behary ile Bir Narsistle Ortak Ebeveynlik konusunda aylık bir üyelik programında düzenli destek sağlıyor